Tülay Kayabekir
“Bize Dair”
100×140 cm
Dijital
2021
Bize Dair
Bize kadının tanımını yaptıran ya da yapmaya zorlayan gerçekler, şu anki bilincimizi oluşturan insanlık geçmişine aittir. Yaşamda kalabilmek ve yaşamı devam ettirebilmek adına vücudun işlevlerine göre şekillenen ve dağıtılan görevler, ihtiyaca yönelik olması gerekçesiyle erkeğe de kadına da yapışmış ve öylece kalmış. Zaman geçtikçe kadının yapabilirlikleri unutulmuş ya da unutturulmuş. Tek başına bir varlık olamadığı yönündeki söylemler erkeğin de tek başına bir varlık olamadığı gerçeğini örterken, çok derinlerde, geçmişte, birbirini çoğaltan iki cinsin birbirini yaşattığı gerçeği unutulmuş.
“Kadın” var olduğunu ispatlamak için kural koyucuların kurallarını yerine getirmeye çalıştıkça uzaklaşmış kendi özünden yani yaşamın diğer parçası olduğu bilincinden. Kültür, gelenek, örf, âdet diye iyiden iyiye kemikleşmiş bu yaklaşım. Artık “kadın” insanlık olarak tanımlanan bu dünyada hangi kültürde, dilde ya da dinde olduğu önemli olmadan, kurallar ve gelenekler adı altında yaşamın kaynağının diğer parçası olduğu gerçeği unutturulan bir “varlık” olmuş. Anne, teyze, kız evlat, abla, eş, anneanne-babaanne olmuş ve hepsini kadın olduğu için ‘olmuş’. Kadın olduğu için ondan olması istenen ve beklenen kadına dair tüm sıfatları kendiliğinden kabul etmiş. Ancak birey olarak “Kadın” olamamış, kendi olamamış, olmak istediğinde ise ya yok sayılmış ya da yok edilmiş. Donup kalmış hayatın tam ortasında. Uzak geçmişine bakıp görmeye çalışmış kendisini, annesini, anneannesini, onun annesinin, kendisine yükledikleri öğretilerin ne kadar ezbere olduğu gerçeğini. Onu saran ama sarmalarken uyuşturan, onu seven ama severken beklentileri karşılığı değer gören, onu sayan ama yaşam hakkı tanımayan çıkarcı göstermelik duyarlılığın insani olmayan gerekçelerinin nedenini anlamış ve fark etmiş,
Biz kadınları çoktan tanımlamışlar hiç bize sormadan
Ve roller yüklemişler istediğimize bakmadan…
Tüm bu izlerle tanımlamak gerekir belki Kadın’ı… İçinde ya da dışında taşıdığı izlerin insani olmayan gerekçelerini tek tek anlatmaktır gereken.
Kendini yani içini, gücünü, cömertliğini, bilgeliğini, sabrını, sevgisini, emeğini kim ve ne için kullandığını sormaktır belki Kadın’ın tanımı.
Geçmişine, şimdisine ve geleceğine kendi içinden bakabilmesini sağlamaktır.
Belki sadece bilindik tanımlarla mükemmelliğini anlatmak yerine elinden alınanların ve istemeden ya da farkında olmadan vermek zorunda kaldığı özgürlüklerin neden ve neler olduğunu hatırlatmaktır…
Belki de var olma ve hakkı olan yaşam gerçeğinin elinden alınma nedeninin ‘Kadın Olmak’ olmadığı ya da olmaması gerektiği tüm kültürlerde, dinde ve dilde bir kez daha anlatılarak tanımlanmalıdır Kadın.
Ama artık zaman donmuş ve sanki her şey aynı gerçekliğiyle değişmeden yaşanmakta gibi… ve
Sanat, değiştirilemez ve dokunulamaz olarak görülen geçmişin yaralarını kapatmak için tekrar Kadın’ı tanımlamak üzere,
yeniden, yine, tekrar eden yaşam hakkı ihlallerine
ve değiştirilmesi gerektiğine inanılan Kadın gerçeğine değinmekte.
Sanatçı yeniden sunar izleyiciye duyumsadıklarını öznel algısıyla
Dokunur kadın olgusuna,
Bakarsınız iki boyutlu yüzeyde duran bir kadına,
Belki gölgesi düşmüştür belli belirsiz suretin arkasına
Kim bilir belki de ruhudur, umududur mavilik, yansıyan kâğıda…
Ve artık sanat Kadın’a dair anlatılan ile anlatılamayanların gölgesini sezmek, çözmek ve çizmek olarak yansır fani dünyaya…
Umarım Kadın’a dair kapanamaz olduğu düşünülen yaralara yenileri eklenmez
Umarım hepimiz Kadın’a dair benzerlikleri insani duyarlılıkla algılar ve anlarız kendimizde…
Çünkü biz unuttuğumuz yaşam hakkı gerçeğinin eşit haklarına sahip olan,
Baba’dan olma Ana’dan doğmayız bu dünyada…
Tülay KAYABEKİR
Tülay Kayabekir
Özgeçmiş
Doç Dr. Tülay Kayabekir, 1970 Kütahya’da doğdu.
1993 Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Resim-İş Eğitimi Grafik Bölümünü bitirdi.
1994 Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı.
2001 Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümünde Mastırını tamamladı.
2010 Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Resim Bölümünde doktora eğitimini tamamladı. Çok sayıda ulusal ve uluslararası sergilere katılan sanatçı, halen Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümün ‘de görev yapmaktadır.