İstanbul doğumlu sanatçı Robert Kolej’den mezun olduktan sonra ABD’de BFA ve MA (University of California, Berkeley) dereceleri alarak Türkiye’ye döndü. MSÜ Resim ve Heykel Müzesi Müdür Yardımcılığı görevinden sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak üniversitenin Kültür, Basın ve Dış İlişkiler Başkanlığı’nı yaptı, Müzecilik Yüksek Lisans Programını kurdu ve yürüttü. Sanat ve müzecilik ile ilgili çok sayıda araştırma ve projenin yanı sıra bu alanlarda yazılar yazdı. 2004-06 tarihleri arasinda YTÜ Sanat ve Tasarim Fakültesi’nin dekanlığını yaptı. Kişisel sergiler gerçekleştirdi, ulusal ve uluslararası sergilere katıldı ve ödüller aldı. Tomur ATAGÖK 2006 yılındaki emekliliğinden bu yana Demirciköy, Sarıyer, İstanbul’da yaşayıp çalışmaktadır.

Önceleri sanattaki mekanı biçimler arasında bir ilişkiler sorunu olarak ele alırken sanatçı- sanat yapıtı-sanat izleyicisi arasında değişen ve yaşayan üçlü bir ilişki olarak algılamayayöneldim. Sanatçının yarattığı yapıt, diğerleri tarafından algılanırken her seferinde var olur.

Sanatçının başlattığı bu eylem, her izleyici ile farklı bir sanatsal sonuca ulaşır. Sanat yapıtı, sanatçının kendi gerçeğini yansıtmasının ötesinde, izleyicinin duygu ve düşüncesini de içerecektir.Metalik yüzeydeki resimsel gerçek ve mekan, sanatçının yaşayan çevreden algıladığı imgeler, yapıtın dışındaki dünyaya çağrışımlar yapan simge ve betimlemeler, gereç ve uygulamanın kendi farklı gerçekleri, izleyicinin kendi görüntüsü ve yorumu; tinsel olduğu kadar nesnel, farklı gerçekleri oluşturur.

Diğer taraftan resimsel gerçek ve espas, çevre ve izleyicinin yüzeye akseden görüntülerinin katılımı ile fiziki değişikliğe uğrarken fiziksel mekan ve hareketle biraraya gelerek resmin ötesinde, yaşamla sanatın bütünlüğünü sağlar.

%d blogcu bunu beğendi: