Nurdan İskender

 

 

 

 

 

“Adsız”
10×10 cm
Tuval Üzerine Karışık Teknik
2015

    I   

 

 

Nurdan İskender
Özgeçmiş

Nurdan İskender,

(1981, Trabzon – 2016, İstanbul)

1981 Trabzon doğumlu sanatçı Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar (Resim, Heykel ve Seramik) Bölümü mezunu. ‘Sayısal Çokluk’ adlı bir kişisel sergi açtı, birçok yarışma ve gurup sergilerinde yer aldı. Çeşitli dergilerde yazıları yayınlandı.

SANAT GÖRÜŞÜ VE ‘PEMBE DİYALOGLAR’

Daha çok kolaj ağırlıklı çalışan sanatçı, çalışmalarında gerek gazete imajlarından, gerekse bizzat yaşadığı dünyadan yararlanıyor. Nurdan İskender için ‘resim yapmak’ bir diğer ifade aracı! Kavramların, hayatında çok büyük önemi olduğunu söyleyen sanatçı, kelimelerin ve renklerin plastik dilini kullanarak görsel ve düşünsel dünya arasında bağ kurmaya çalıştığını söylüyor.

Tüm çalışmalarını yaşamıyla ilişkilendiren sanatçı, dünyayı parçalar halinde görüyor; gerek insan bedenini, gerekse diğer nesneleri fragmanlara ayırarak tuvale yapıştırıyor. Herbir parçanın bir hikayesi mevcut.

‘Pembe Diyaloglar’ adlı sergide ise; bir yıldan beri yaşadığı Londra’nın, bu farklı külturel şehrin onda bıraktığı etkileri görmek mümkün. Şehirici, şehirdışı, ülke dışı yolculuklarda rastladığı olaylar, farklı İngiliz aile yapısı ve yaşayışı, İstanbul-Londra arası yolculuklar sonucu iki farklı kültürün onda bıraktığı etkiler ve L.Bourgeois’nin özellikle pembe tekstil çalışmaları onu çok etkilemiş ve bu serginin oluşmasında etken olmuş.

Kendini ‘hicbir yere ait’ hissetmeyen sanatçı, İngiltere’ye ilk geldiği zaman hissettiği duyguların çok farklı olduğunu; bu duyguların içinde her ne kadar ‘yalnızlık, farklılık’ da olsa bunları asla ‘yabancılık, ötekilik’ olarak değerlendirmediğini, ‘Öteki olma’nın, ötekileştirilmenin dışında insanın kendi kendine biçtiği kötü bir yazgı olduğunu söylüyor. Daha sonraki İstanbul yolculukları, diğer kültürle tekrar karşılaşmalar, giderek çalışmalarının pembe’den sarı’ya dönüşmesine ve kültürler arası renkli diyaloglarların çıkmasına neden olmuş.

Daha çok kolaj ağırlıklı çalışmalarıyla bilinen sanatçı, farklı olarak, 2008’de Londra’da gerçekleştirdiği ‘Pembe Diyaloglar’ adlı kişisel sergisinden bu yana sürdürdüğü ve bu serginin de temelini oluşturan çizimlerle, bir dizi düzenleme oluşturuyor. Nurdan İskender’e göre resim yapmak, ‘eğer yetenek ve tutkulara doğru yolu göstermekse, çizginin dışına çıkmak da mümkün, içinde kaybolmak da…’

Yaşamında yer edinen kişi ya da olayların bir tür resimsel analizini çıkartıyor sanatçı: Çalışmalarında her bir parçanın ayrı bir hikayesi mevcut; içerisinde çocuksu bir ironi ile gülen, ağlayan yüzler ve kendi içinde daha kısık sesli hikayeler barındırıyor.

Sürekli seyir halindeki yaşamından yansıyan karelerde sadece şehirlerarası-ülkelerarası yolculukları değil, aynı zamanda kendi içindeki zihinsel yolculukları, iniş ve çıkışları da görmek mümkün. İskender`e göre bu iniş çıkışlarla bir araya geliş; ‘farklı türden bir duyumsama, bir meditasyon anındaki yükseliş ya da bir aşığın kendinden geçisi gibi, sembolik olanı aşan, sonsuz bir varoluşa ait.’ Sanatçı kelimelerin ve renklerin plastik dilini kullanarak görsel ve düşünsel dünya arasında bir bağ kurmayı amaçladığını söylemektedir.

 

 

%d blogcu bunu beğendi: