Erzurum, 1 Aralık 2020
Selamlar!
Tüm dünyanın pandemi sürecini acıyla beraber tecrübe ettiği bu zor ve tarihe geçecek günleri hep birlikle tanıklık ediyoruz. Ancak pandemi ile birlikte sürekli gündemde konuşulan yeni dünya düzeni kavramı, hayatımızda hiç alışık olmadığımız bazı alışkanlıklarının yanı sıra bazı soruları da beraberinde getirdi. Örneğin; “Yeni Dünya da Ben, Biz, Dünya, Sanat, Sanatçı Nedir?” gibi sorgulamalar ortaya çıktı.
Ben kavramı, bir insanı diğer benlerden farklı kılan bir etkendir. “Yeni dünya da Ben”, salgının getirmiş olduğu huzursuzluklar ve geleceğe doğru belirsizlikler kaygısıyla kişinin diğer benlerin farklılıklarını görmekten çok kendi benliğinle iç hesaplaşmalar, sorgulamalar ve sorunlara karşı yeni hikâyeler oluşturmuştur. “Yeni dünya da Biz” herkesin herkese ait olduğu bir dünyanın içerisinde yol aldığı, bir kişinin yapmış olduğu bir hatanın bütün topluma mal olabileceğidir. Böylece kişinin sadece kendi sınırsız özgürlüklerini yaşamak değil aynı zamanda kendi dışındaki bireylerin de özgürlüklerinin düşünüldüğü ve hakların korunduğu bir ortamın sonucudur. “Yeni dünya da Dünya”, ulus-devlet sistemin yok olduğu küresel sermaye ve şirketlerin kontrolünde olan ve her ülkenin sınırlarının daha da keskinleştiği, kendi içine kapanan ülkeler konuma dönüştürmüştür. “Yeni Dünya da Dünyamız”, kişinin uzun vadede hedeflerini koyamadığı yeni bir dünya düzeninde, kaygı, belirsizlik, çaresizlik, önünü görememe ve iç hesaplaşmalarla kendini sorgulamaktadır. Yeni Dünya da Sanat”, pandemi öncesi sanat eserlerin galerilerde önemli koleksiyonlar ve küratörler tarafından seçilirken pandemi sürecinde sanal sergilerin ortaya çıkmasıyla bir yandan üretim ve zaman açısından önemli hale gelirken bir yandan da bazı sanal sergilerin küratörlerin denetiminde olmadan açılması, nitelik açısında sanat eserlerin kontrol altına alınamama gibi bir alana aralık açmıştır. “Yeni Dünya da Sanatçı”, pandeminin getirmiş olduğu çaresizlik ve geleceğe doğru belirsizlikler yeni dünya da sanatçıya daha fazla iç hesaplaşma, daha fazla içerik ve sanat eseri oluşturmada daha fazla üretime yol açmıştır.
Ahmet DEMİR